Demokrasi ve özgürlük vurgusu

Zirvenin çok özel ve hatırda kalacak bir gün olduğunu belirten Başkan Tugay, “Burada B40 üyesi şehirler ve şehirlerin temsilcileri olarak gerek kendi konuşmalarımız gerek dinlediğimiz konuşmalarda sorunlarımızın olduğunu ama bunlara ortak çözüm aradığımızı söylüyoruz, dinliyoruz. Bugünkü toplatılarda pek çok değerli konuşma oldu. Sorunları yerelde yaşıyoruz. Çözümleri kendi başımıza tam olarak bulamayacağımızı biliyoruz. Pek çoğumuzun merkezi hükümetlerle uyum sorunu var. Sorunlara ve krizlere karşı hızlı çözümler üretmek, adapte olmakla ilgili bürokraside, kanunda, mevzuatta hızlı değişikliklerde sorun var. Bu çoğu zaman yerel yönetimlerin kontrolünde değil. Hepimizin farklı ülkelerde farklı hükümetlere bu durumun ne kadar sorun olduğunu anlatması lazım. Bu toplumsal bilinçle, toplumun tüm kesimleriyle yapılması gereken bir iş. Demokrasi olmadan, özgürlükler olmadan insanların mutlu olmayacağını, refah içinde yaşayamayacağını ve iklim krizi gibi sorunların da düzelmeyeceğini biliyoruz. Demokrasi üzerindeki her türlü engelleme, belli ki işlerin kötü gitmesine neden oluyor” sözlerine yer verdi. 

“Şeffaflığı önemsemeliyiz”

B40 organizasyonunun kişisel olarak çok değerli bulduğunu dile getiren Başkan Tugay, başta B40 Zirvesi’nin kurucusu Ekrem İmamoğlu, katılımcılar ve emeği geçenlere teşekkür etti. “Görevimiz, bugün konuştuklarımızın üzerine kent politikalarımızı geliştirmek, bunları aynı zamanda diğer üyelerle paylaşmak” diyen Başkan Tugay, çalışmaları yürütürken veri elde etme sorununa da değindi. Başkan Tugay, “Her şey veriye dayalı olarak anlaşılıyor. Biz pek çok çalışmada veri elde etmeye çalışırken açık veri kaynaklarının sınırlı olmasından, yeterli olmamasından rahatsız oluyoruz. Açıklık, şeffaflık ne kadar fazlaysa orada iyilik, bilim ve doğrular daha fazla oluyor. Şeffaflığı önemsemeli, yurttaşların ve kurumların yönetime katılması ile ilgili seçenekleri mutlaka artılmalı, elde ettiğimiz iyi sonuçları mutlaka paylaşmalıyız” sözlerine yer verdi.

“Tüm dünyaya hizmet etmek için hazır olan bir ekip var”

Başkan Tugay, “Umuyorum İzmir’i sevdiniz. İzmir, hoşgörünün, çok kültürlü yaşamın olduğu bir şehir. Önümüzdeki yıllarda yeni buluşmalarda sizi ağırlamaktan çok mutlu oluruz. Belediyemizin pek çok personeli bugün görev yaptı. Bir özel teşekkür de İzmir Planlama Ajansı’na olacak. Koray Velibeyoğlu başkanlığında çok değerli bir ekip tarafınca çalışmalar yürütülüyor. Bu zirvede İZPA’nın katkıları hissedildi. İzmir Planlama Ajansı’nın adında İzmir var ama tüm dünyaya hizmet etmek için hazır olan bir de ekip var. Onlarla mesai arkadaşlığı yapmaktan onur duyuyorum” diyerek sözlerini sonlandırdı.

“Kentler, toplumsal dönüşümün de önemli aktörleri”

İzmir Planlama Ajansı Başkanı Prof. Dr. Koray Velibeyoğlu da zirve sonunda B40 İzmir Kültür ve Ekonomi Ortak Bildirgesi’nin sunumunu yaptı. Velibeyoğlu, şu bildirgeyi okudu: “Biz, B40 Şehirler Ağı'nın belediye başkanları ve temsilcileri olarak 4 Eylül 2025'te İzmir'in ev sahipliğinde, B40 Yerel Ekonomik ve Kültürel İş Birliği Zirvesi için bir araya gelerek bu belirleyici anda birlik ve beraberlik içindeyiz. İklim değişikliği, eşitsizlik, göç ve toplumsal bölünme gibi küresel zorluklar, yerel yönetimleri giderek daha fazla çözüm arayışının ön saflarına taşıyor. Kentler artık sadece hizmet sağlayıcı değil, aynı zamanda toplumsal dönüşümün de önemli aktörleridir. Yaratıcılığın, yenilikçiliğin ve dayanıklılığın yerel kültüre dayanması ve demokratik katılımla güçlendirilmesi gerektiğinin bilincindeyiz. Bu bağlamda, şehirlerimiz bilgi, fikir ve yeteneklerin sınırlar ötesinde dolaştığı açık platformlar olarak hizmet verecektir. Kent yaşamına yeni beceriler, girişimcilik enerjisi ve kültürel çeşitlilik getiren dijital göçebelerin artan rolünün altını çiziyoruz. Aynı şekilde, yerel ve küresel topluluklar arasındaki uzmanlık alışverişinin inovasyon ekosistemlerini geliştirdiği, kültürel endüstrileri beslediği ve kapsayıcı ekonomik büyümeyi desteklediği beyin dolaşımının potansiyelini de vurguluyoruz. Bu dinamikleri politikalarımıza entegre ederek, şehirleri kültürel canlılık ve ekonomik fırsatların birbirini güçlendirdiği, küresel hareketliliğin yerel güçlenme ve sürdürülebilir kalkınma için bir güç haline gelmesini sağlayan yaratıcı ekonomi merkezlerine dönüştürmeyi hedefliyoruz.”