Açıklamanın devamında ise, "Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkilileri tarafından yapılan incelemelerde de üretimin devam ettiği ve süreci hukuk çerçevesi içinde yönettiğimiz tutanak altına alınmıştır" cümleleri aktarılarak şu sözlere yer verildi:

Türkiye’nin önemli beyaz et üreticilerinden Abalıoğlu Lezita fabrikasında çalışan 200 üyemiz işçi, Lezita yönetiminin işçilerin sendikal örgütlenme hakkını tanımaması ve toplu sözleşme taleplerini reddetmesi nedeniyle greve çıktı.

Abalıoğlu Lezita’da 2021 yılından beri devam eden hak mücadelemiz mahkemenin lehimize verdiği yetki kararına rağmen Lezita’nın işçileri sendikadan istifaya zorlaması ve toplu sözleşme masasına oturmaması nedeniyle greve çıkma kararı alındı. Talepleri karşılanmayan Lezita işçileri, 7 Mart itibariyle fabrikanın önünde davul zurnalar eşliğinde greve başladı. Gece yarısı saat 24 itibariyle Kemalpaşa’da bulunan tesis önünde toplanan işçiler, haklarını alana kadar greve devam edeceklerini belirtti.

200 üyenin katıldığı grevde konuşan Hak-İş Genel Başkan Yardımcısı ve Öz Gıda İş Sendikası Genel Başkanı Halil Çukutli, Binlerce üyemizin haklı talep ve beklentilerinin karşılanması adına Toplu İş Sözleşmesi yapmak için Abalıoğlu Lezita işverenine yapmış olduğumuz tüm çağrılar karşılıksız kaldı. Mahkemenin toplu iş sözleşmesi imzalama yetkisini sendikamıza vermesine rağmen görüşme taleplerimizi ısrarla reddeden, üye işçilerimizi işten çıkartan ve sendikadan istifaya zorlayan Lezita yönetimi ile diyalog kurabilmemizin bir yolu kalmadı. İyi niyetli çabalarımızdan sonuç çıkmaması üzerine Lezita’da çalışan 1.500’ün üzerindeki üyemiz adına greve gitme kararı aldık.” dedi.

Çukutli şöyle devam etti:

Öz Gıda İş olarak, 2021 yılında örgütlendiğimiz Abalıoğlu Lezita fabrikasında, uzun süren bir hukuk mücadelesini kazanarak Toplu İş Sözleşmesi yapma yetkisini aldık. Sürecin gerektirdiği şekilde, Toplu Sözleşme masasına oturup müzakerelere başlamayı beklerken, bırakın müzakereyi, toplu sözleşme masasını yok sayan bir anlayışla karşı karşıya kaldık. Lezita yönetimi, tüm iyi niyetli görüşme tekliflerimizi ve çabalarımızı karşılıksız bırakmayı tercih etti. Sendika olarak, kanunun işaret ettiği grev kararını almak zorunda kaldık. Son 2 yıldır sendikamıza üye olduğu için yüzlerce emekçi kardeşimizin işine son veren Lezita yönetimi, aldığımız grev kararı sonrası grevi kırmak için de her türlü etik dışı yönteme başvurdu ve bu tavrını grev başladıktan sonra da devam ettirdi.

Yıllarca size emek veren emekçi kardeşlerimizden neden bu kadar korkuyorsunuz.  Burada mücadele verenler sizin işçileriniz. Yıllarca emekleriyle size hizmet ettiler, sizi Türkiye’nin en büyük şirketleri arasına soktular. Emekleriyle sizi büyütüp bugünlere getiren işçilerinize kulak vermek dururken, onları tehdit ve baskılarla sindirmenin, işinden etmenin, çalışma ortamlarını bu kadar kötü hale getirmenin mantığı nedir? Emekçi kardeşlerimizi ve taleplerini görmezden gelmek, en temel yasal haklarını yok saymak size itibar kazandırmaz. Yıllarını size vermiş işçilerimizi ve bölge halkını hiçe sayarak, Hindistan’dan ithal işçi getirmek Lezita markasına yakışmadı. Kulakları sağır eden korsan müzik yayını yaparak buradaki emekçilerimizin sesini kısamazsınız. Fabrikanın etrafını dikenli tellerle çevirerek, yollara toprak döktürerek, kapılara barikat kurarak işçilerimizin hak taleplerini engelleyemezsiniz.

Biz her ne pahasına olursa olsun, Lezita emekçilerini asla yalnız bırakmayacağız. Onlar sendikal haklarına sahip çıktıkça, iradelerini ortaya koydukça mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Öz Gıda İş Sendikası olarak, ülkemizin üretim gücünü yükseltmeye, çokça çalışıp hakça bölüşmenin tarafında durmaya devam edeceğiz. Grevimizin alın terini akıtarak canla başla çalışan üyelerimiz başta olmak üzere, sendikamıza ve tüm emek camiasına hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.