Fatih Altaylı'ya hapis şoku: 4 yıl 2 ay ceza verildi
Gazeteci Fatih Altaylı, "Cumhurbaşkanına tehdit" suçlamasıyla yargılandığı davada 4 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, 158 gündür cezaevinde olan Altaylı'nın hükmen tutukluluğunun devamına karar verdi. İşte davanın detayları…
Basın dünyasında geniş yankı uyandıran dava, Silivri'deki Marmara Cezaevi duruşma salonunda karara bağlandı. YouTube kanalındaki programında sarf ettiği sözler nedeniyle 22 Haziran'da tutuklanan ve 158 gündür özgürlüğünden mahrum bırakılan gazeteci Fatih Altaylı, İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ikinci kez hakim karşısına çıktı.
Savcılık makamı, esas hakkındaki mütalaasını yineleyerek Altaylı’nın "Cumhurbaşkanına tehdit" suçundan 5 yıldan az olmamak kaydıyla cezalandırılmasını ve tutukluluk halinin devamını talep etti. Mahkeme heyeti, verdiği aranın ardından kararını açıkladı ve Altaylı'yı 4 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırdı.
"Cumhurbaşkanı korkan biri değil, benden niye korksun?"
Karar öncesi savunma yapan Fatih Altaylı, suçlamaların mantıksızlığına dikkat çekti. Verdiği tarihi örneğin bir tehdit olarak algılanamayacağını belirten Altaylı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın karakterine atıfta bulunarak şunları söyledi:
"Cumhurbaşkanı korkan birisi de değil ki benim tarihi örneğimden neden korksun? Burada hem bana hem Sayın Cumhurbaşkanı’na haksızlık yapılıyor. Ben örgüt üyesi değilim, şiddete başvurmuşluğum yok. Karşınızda duran bir vatandaşım."
"Burada olmaktan utanç değil ama gereksizlik duyuyorum"
Fikri olarak haksızlığa uğradığını savunan tecrübeli gazeteci, duruşma salonundaki atmosferi "gereksiz" olarak niteledi. Altaylı, "Şu an karşınızda olmaktan utanç duyuyorum demeyeyim ama çok gereksiz buluyorum. Heyetinizden beraatımı talep ediyorum" ifadeleriyle tahliyesini istedi.
Ancak mahkeme, savunmayı yeterli görmeyerek hapis cezasını onadı ve Altaylı'nın "hükmen tutuklu" olarak cezaevinde kalmasına karar verdi.
İddianameden
İddianamede, Fatih Altaylı'nın Youtube kanalında 20 Haziran'da yaptığı yayında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik kullandığı ifadeler nedeniyle soruşturma başlatıldığı aktarılan iddianamede, söz konusu ifadelerin yer aldığı video çözümleme tutanağına göre, Altaylı'nın eyleminin Cumhurbaşkanı'na yönelik tehdit suçu kapsamında değerlendirilmesi gerektiği kaydedildi. İddianamede, söz konusu olayda video paylaşımının basın ve yayın yoluyla herkese açık şekilde yayınlandığına, içeriğin paylaşılmasının ardından geniş kitlelere ulaştığına dikkati çekilerek, soruşturma konusu eylemin 'iletme kastı'yla gerçekleştirildiğinin tereddüde mahal bırakmayacak nitelikte açık olduğu vurgulandı.
Yorumlar (0)
Gülsu Sağ
En doğru ve en kaliteli haberi yansıtan Gez Medya'ya teşekkürler. Bir Ege'li olarak Tunç Soyer'i canı gönülden destekliyoruz.