Ayhan Bora Kaplan davasında gelişme: Cezalar belli oldu
Ayhan Bora Kaplan suç örgütü davasında dosyaya bakan cumhuriyet savcısı mütalaasını açıkladı. Savcı, Ayhan Bora Kaplan'ın örgüt yönetici olduğunu kabul ederek, tüm suçlardan sorumlu olduğunu belirtip 150 yıl hapis cezası verilmesini istedi. Ayrıca savcı, 16 sanığın beraatını istedi.
Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne yönelik Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Sincan Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda görülen davanın bugünkü duruşmasında dosya savcısı mütalaasını açıkladı.
KAPLAN VE KOYUNCU SORUMLU
Duruşmaya sanıklar, şikayetçiler ve taraf avukatları katıldı. Cumhuriyet savcısı, esasa ilişkin görüşünü açıkladı. Savcı, görüşünde "Ayhan" kod adlı sanık Ayhan Bora Kaplan'ın suç örgütünün kurucusu ve yöneticisi, sanık Fethi Koyuncu'nun ise suç örgütünün yöneticisi olduğunu belirterek, bu sanıkları örgütünün işlediği iddia edilen tüm suçlardan sorumlu tuttu.
ABK'YE 150 YIL HAPİS İSTEMİ
Kaplan ve Koyuncu'nun "kasten öldürme" suçundan 1'er kez müebbet hapsini isteyen savcı, bu sanıklara ayrıca "suç işlemek amacıyla silahlı örgüt kurmak ve yönetmek", 7 kişiye yönelik "kasten yaralama", "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma", 2 kişiye yönelik "nitelikli yağma", "eziyet", "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme", "suç üstlenme" ve "suçluyu kayırma" suçlarından da 150 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası verilmesini talep etti.
33 SANIĞA 6'ŞAR YIL HAPİS
İddianamede, "suç örgütü yöneticisi" olarak yer alan sanıklar Mutlu Ayaş, Yusuf İzzet Savaş ve Kanber Keskin'in mevcut bulgular ve tüm dosya kapsamı itibarıyla eylemlerinin "silahlı suç örgütüne üye olma" suçunu oluşturduğunu kaydeden savcı, bu sanıkların da arasında olduğu 33 kişinin "silahlı suç örgütüne üye olma" suçundan 6 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi.
Bu sanıklardan bazılarının "kasten yaralama", "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma", "nitelikli yağma" ve "eziyet" suçlarından da ayrıca hapsi talep edildi.
SEMİH ARSLAN DOSYASI AYRILDI
Savcı, 4 sanığın "silahlı örgütün hiyerarşik yapısına dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım" suçundan 6 yıla kadar hapsini, 16 sanığın ise beraatını istedi. Sanık Serdar Sertçelik'in de arasında olduğu firari 6 sanığın, yakalama emirlerinin infazının beklenmesini talep eden savcı, maktul Semih Arslan'ın ölümüne ilişkin dosyanın da başka bir esas numarasına kaydedilerek ayrılması isteminde bulundu.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların mevcut hallerinin devamına hükmederek, davayı 11 Kasım'a erteledi.
HAYATIMDA MAL BEYANI HİÇ ATLAMADIM
"Hayatımda mal beyanını hiç atlamadım. Mal varlığımı gizlemediğim, aksine mal beyanında bulunduğum yasal olarak ortaya çıkacaktır. Söz konusu raporun düzenlenme amacı hakkımda ihbarda bulunan birkaç kişinin söylemi üzerine olmuştur. İfadede bulunan birkaç kişi bu ifadelerini baskı altında alındığını, bizleri tanımadıklarını belirtmiştir. Bunları da ekte sunacağım efendim. Ayrıca bulunduğum birim olarak kişilerin kin tutması da normaldir. Baktığında ben 7 yıl adli birimlerde çalıştığım için bu tür iddialar olacaktır. Biz de bunlara yanıt vereceğiz. Meslek hayatım boyunca ne kendime ne aileme haksızlık etmedim, herhangi bir haksız menfaat sağlamadım."
Arslan’ın savunmasının ardından Oben Özay’ın savunmasına geçildi. "Yapılan tüm incelemelerde de belirtmiştim ki mal varlığım; bir tane oturduğumuz evim, eşim adına kayıtlı 2015 model BMW markalı araç, 2013 yılında gönderdiğim 600 bin TL nakit paradan ibarettir." diyen Özay’ın şu savunmayı yaptı:
"Başlık başlık gitmek istiyorum. F.A. konusunu anlatayım ilk olarak. F.A, ben Başbakanlık Daire Koruma Başkanlığı’nda görev yaparken tanıdığım, yaklaşık 10 süreyi aşkın süredir tanıdığım; kardeşlik, dostluk safhasına gelmiş ilişkim olduğu, Boğaziçi Savunma Sanayi isimli şirketin sahibidir. MASAK raporundan da anlaşılacağı üzere maaş hesabıma ve borsa işi ile uğraştığım için açtığım maaşımı aldığım Vakıfbank’taki iki hesabıma 570 bin lira para gönderdiği doğrudur. Bunun 170 bin TL’si silah karşılığı, diğer kalan 400 bin lira para da 2019-2023 senesi arasında, mühendislik okuyan ikiz oğullarım adına kullandığım para. F.A. aramızdaki dostluk ilişkisine bağlı bu 400 bin lirayı aralıklarla göndermiştir, çocuklarımın eğitim hayatlarına destek vermek amacıyla. Görev yaptığım süre içerisinde Fatih’in şüpheli ya da müşteki sıfatı bulunmamaktadır. Benim ‘kardeşim’ diye hitap ettiğim, tek sıfatı bu olan iş insanıdır. Aramızda kesinlikle ticari bir iş birliği ve bana fayda sağlama gibi bir durumu yoktur. Çünkü o savunma sanayiinde ben de Asayiş Şube Müdürü’yüm. Biz 10 seneyi aşkın süredir tanışıyoruz. Ben onun ailesini o da benim ailemi tanır. MASAK raporunda eşimin çalışmıyor olmasına rağmen lüks araca bindiği kaydedilmiş. 2023 yılı Ağustos ayında ben Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı iken hiç hesapta yokken Zonguldak iline tayinim çıktı. Benim Zonguldak’a gidip gelme nedenimden dolayı burada kalacak olan eşim ve çocuklarımın arabaya ihtiyaçları oldu. 2023’ün Ağustos ayında 2018 model aracımı 1 milyon 325 bin liraya sattım. Aynı saatlerde 2015 model BMW araç kendime de 2013 model Toyota araç aldım. Param yetmedi ikisine birden 100 bin lira kredi çektim üstünü tamamlamak için.
BABAM ŞÜPHELİ OLDU
2021 yılında Gölbaşı’nda tarla vasfında imar affı çıkar düşüncesiyle bir arsa almıştım 45 bin TL’ye. 2023 yılında depremin ardından bu imar affının artık mümkün olmayacağının konuşulmasının ardından 120 bin TL’ye bu tarlayı sattık. 2020 senesinden beri borsa oynamaya ve öğrenmeye çalışıyorum. 2022 yılında 600 bin TL maaş hesabıma bağlı olan hesabım yerine ara yüzü daha kolay olan ve daha az komisyon kesen Tacirler’den hesap açtım. 360 bin TL’si zaten var olan paramdı. Geri kalan kısmını da birikimlerinden aralıklarla 600 bin TL’ye tamamladım. Babam da 800 bin TL gönderdi. 1 milyon 400 bin TL ile biz 2023 yılının Mayıs ayında borsa oynamaya başladık. 2023 yılının Temmuz ayından Kasım ayına kadar da 715 bin TL borsadan para kazandık. Ama MASAK raporunda bakiyemin 2 milyon TL’ye ulaştığı ibaresi var. Benim bakiyem kesinlikle 2 milyon TL’ye ulaşmamıştır. Çünkü 60 bin kazandım çektim, 35 bin TL kazandım çektim…
Babam hali hazırda 70 yaşında KOAH hastasıdır. Hastalığından önce emekli olduğu şirkette zaman zaman çalışmaya devam eden birisidir. Annem Türkiye Emekliler Genel Merkezi’nden emeklidir, 2017 yılından beri de hala orada çalışmaya devam etmektedir. Babam bir Rus doğalgaz firmasının misafir ilişkileri, ön muhasebe gibi konularda görev yapmaktadır. Bu sırada dolar üzerinden 2019 yılına kadar maaş aldı babam. MASAK raporunda bir para var ancak bunun nereden geldiğine dair bizim sahip olduğumuz belgelere yer verilmemiş. 2014 yılında babamların Batıkent’te ve Ostim’de olmak üzere iki evleri vardı. Ortanca kardeşimin sıkıntıları nedeniyle bu evi sattılar, ihtiyaçlarını karşıladılar. Geri kalan kısmını da yastık altı denilen altına çevirmek suretiyle birikim yaptı. Ama babam bu yüzden şüpheli olarak yer aldı.
Yorumlar (0)
Gülsu Sağ
En doğru ve en kaliteli haberi yansıtan Gez Medya'ya teşekkürler. Bir Ege'li olarak Tunç Soyer'i canı gönülden destekliyoruz.