"LAİKLİK ADAM OLMAK DEMEKTİR EFENDİ"
Tarih: 3 Mart 1924,
Yer; TBMM
Hilafet taraftarı bir milletvekili Atatürk'ün LAİKLİK ilanına karşı alaycı bir dille sorduğu. "LAİKLİK te neymiş ?! " sorusuna Atatürk'ün verdiği ;
"LAİKLİK ADAM OLMAKTIR EFENDİ" yanıtıdır, LAİKLİK.
3. Mart 1924 LAİKLİK 'in ilan edildiği insanın biat kültüründen, kula kulluktan, kadının sadece adının olduğu, nüfus sayımında bile hayvanların sayıldığı, kadının yok sayıldığı; bir cariye, çocuk doğuran bir kuluçka makinesi, evde, tarlada hizmetkar, kocasının arzularını tatmin eden bir seks kölesi olmaktan kurtulup, çağdaş ve modern dünyanın özgür bir bireyi olarak toplumsal yaşamda yer aldığı, seçme ve seçilme hakkını elde ettiği, evinde köle değil erkeğin eşiti olduğu, ekonomik yaşamda iş kadını, sosyal yaşamda, çocuklarını bir sanatçı duyarlılığıyla yetiştiren bir anne, bir öğretmen, sanatın, sporun, her dalında özgür bir birey olarak yer aldığı, çağdaş ve modern bir dünyanın kurulmasında, olmazsa olmaz olan, özgürlüğünün verdiği özgüvenle bütün yaratıcı duygu ve düşüncelerinin ortaya çıkmasını sağlayan, Emeğin özgürleşmesinde ve insanca yaşanacak bir düzenin kurulmasında olmazsa olmazımız olan kadını ozgurlestiren düzenin adıdır LAİKLİK.
Laiklik, özgür ve modern bir toplumun, hukuğuyla, anayasal kurumlarıyla, özgürlüklerin ve insan haklarının yasalarla korunduğu, insan olarak kadın ve erkeğin, inancı ve etnik kimliği ne olursa olsun herkesin toplum içinde ve yasalar karşısında eşit olduğu hak ihlallerinin olmadığı, düşüncenin özgürlestigi, kul olmaktan kurtulup özgür bireyler olarak yaşanacak bir toplumsal düzenin ana , ve olmazsa olmaz yapı taşıdır laiklik.
8 Mart Dünya Emekçi kadınlar gününü, emekçi kadınların kanıyla canıyla bedeller ödeyerek ve bir emekçi kadınlar mücadele günü olarak anılmasını yok saymak için, emperyalist kapitalist sistemin egemenleri bu günü kapitalist para babalarının " kadınlar günü" olarak giydirmeye çalışarak, emekçi kadınların mücadelesini gölgelemeye çalışmaları bir yandan, yine o doymak bilmez para kazanma hırslarının tatmin olacağı hediyeler ve görkemli sosyete partilerinin düzenleneceği bir gün haline dönüştürme çabaları, kadının ve emekçi kadınlarımızı yine hediyelerle ikinci sınıf muameleye tabi tutulacağı bir güne dönüştürülmektedir.
8 Mart, yine dünyada ve ülkemizde " Dünya emekçi kadınlar günü " olarak emekçi, eşiti olan karşı cinsi emekçi kardeşleriyle birlikte bir mücadele günü olarak anmaya ve insanca özgür bireylerin yaşayacağı " Bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine yaşanacak bir ülke ve Dünya mücadelesinden asla vazgeçmeyecek;
Tek adam rejiminin, kadını yok saymaya, evinin kölesi olacak bir düzen içinde, okullarımızda uygulamaya koydukları gerici, gelecek nesillerimizi kölelestirecek, çocuklarımızı tarikat ve cemaatlerin eline teslim etmeye çalışan ÇEDES projesine karşı laiklik, özgürlük ve demokrasi mücadesini büyüterek, hak,hukuk ve adaletli bir ülkede bilimsel ve çağdaş bir eğitimin uygulanacağı bir demokratik halk iktidarı için mücadele etmekten vazgeçmeyecek Birleşik halk muhalefetinin örgütlenmesi acil ve ertelenemez bir görev olarak bütün, devrimci, demokrat insanlarımızın, siyasi partilerimizin ve demokratik kitle örgütlerinin önünde bir görev olarak durmaktadır. Ya teslim olup köle gibi yaşayacak, yada mücadeleyi ortaklaştırıp büyüterek geleceğimize ve insanca yaşanacak bir düzen için mücadele edeceğiz.
Mücadeleden vazgeçenler kaybedenlerdir.
Yaşasın Dünya Emekçi Kadınlar mücadele günü,
Yaşasın özgürlük ve demokrasi mücadelemiz.
Ercan Çınarlı/ Disk Emekli Sen MYK üyesi ve Dış ilişkiler Sekreteri
Yorumlar (0)
Gülsu Sağ
En doğru ve en kaliteli haberi yansıtan Gez Medya'ya teşekkürler. Bir Ege'li olarak Tunç Soyer'i canı gönülden destekliyoruz.